29 Haziran 2011 Çarşamba

APAÇİ DANSINDA SON NOKTA :)

Ceyhun Fersoy ve Ömer Güney "Apaçi Dans"ına son noktayı koydular. Yaptıkları maskeleri yüzlerine takarak, dans ve maske boyama hobilerini birleştirdiler. :)


"Yaz Süprizi"nden önce HOBİMEYDAN BLOG'DA :)))






HOBİ MEYDAN: "YAZ SÜPRİZİ" ÇEKİM ARKASI - CEYHUN FERSOY ve ÖMER GÜNEY İLE...

HOBİ MEYDAN: "YAZ SÜPRİZİ" ÇEKİM ARKASI - CEYHUN FERSOY ve ÖMER GÜNEY İLE...

www.hobimeydan.com

"YAZ SÜRPRİZİ" ÇEKİM ARKASI - CEYHUN FERSOY ve ÖMER GÜNEY İLE...

Show tv de yayınlanan magazin programı "Yaz Sürprizi" için HOBİ MEYDAN Forum İstanbul dükkanımıza ziyarete geldiler. Çocuklar Duymasın ekibinin başarılı oyuncuları Ceyhun Fersoy ve Ömer Güney dükkanımızdaki birçok hobiyi denediler. Biz çok keyifli zaman geçirdik. Kendilerine de çok teşekkür ederiiiiiiiiiiiiizzzzzz :)))

Çekim arkası görüntüleri.... ;)







MAKET UÇAK UÇURDULAR






ÇAY MOLASIII ;)






MİNİKLERE ÖZEL MASAMIZDA İNŞAAT YAPTILAR :)









YÜN ÖRMEYE OLAN KABİLİYETLERİNİ ANLATTILAR :)







SON OLARAK MASKE BOYADILAR :) SANATA OLAN KABİLİYETLERİNE HAYRAN KALDIK :))))













28 Haziran 2011 Salı

UĞURUNUZ BİZDEN

Nazara karşı önlem almak lazım ;)





İÇİMİZDEKİ ÇOCUK NEREDE?

Yaratıcılıkta sınır tanımayın diye galiba hemen hemen her yazımda söylüyorum. Ama gerçekten yaratıcılık çok önemli bir şey. Sadece çocuklar için değil bizler için de, ev, iş, sorumluluklar derken aslında okadar küçük bir alan içerisinde yaşıyoruz ki. Çocukken o yoktan yarattığımız eğlencelerden eser kalmıyor. Aslında ruhumuzu rengarenk ve genç tutanın o yaratıcılık olduğunu unutuyoruz. Mutluluk gerçekten bazen ayrıntılarda saklı oluyor.

Hemen hemen hepimiz hamurlarla oynamışızdır. Allaha şükür yeni nesilde oynuyor. Şahsen hamurların bendeki yeri ayrıdır. Bütün çocukluğum hamurlara şekil vererek, mıncıklayarak geçti. Ama demin de dediğim gibi büyüynce, hayatın sorumlulukları üzerimize binice unuttum hamurlarımı. Bir de tabii "kızım çocuk musun sen? bu yaşta hamurla mı oynanır?" gibi lafların altında ezilmemek için kaldırdım hamurlarımı ergenlik dönemimde. Şimdi geldi yine o minik çocuk, çaldı kapımı, "unutma beni, sen beni yaşatıcan ki ben de hayatını renklendirebileyim" dedi bana. Ay ben bir sevindim. Sordum "gitmemiş miydin sen?" diye. Ben zannediyorum zamanı gelince o beni terketmiş. Yok efendim o içerlerde bi yerde kendi köşesine çekilmiş. Beklemiş benim onu geri çağırmamı. Biz bir güzel kucaklaştık, özlem giderdik. Başladık eski günleri yaad etmeye. Minik ben :) pek özlemişim içimdeki çocuğu.

Şimdi bakıyorum gerçekten hayatıma bir renk geldi. gizli gizli çıktı "mini"ler "miki"ler hihihi. Utanılacak birşey olmadığını, tam tersine içimdeki çocuk hayatıma girince aslında hayatımın güzelleştiğini, olgunlaştığını gördüm. Nekadar ironik değil mi?

Şimdi de sizlere ikimizin neler yaptığını göstermek istiyorum. :) Biz yaparken çok eğlendik ve sizlerle de paylaşmak istedim. Küçük bi tavsiye içinizdeki çocuğu hiçbir zaman unutmayın! küçümsemeyin! ;)

NOT: Şizofren değilim :)












MİNİKLERLE DEVAM :)

Çocukların el becerilerini geliştirmelerinin nekadar önemli olduğunu unutmamak lazım. Ayrıca bu kitlerin sizi de çocukluğunuza küçük bir gezintiye çıkaracağına eminim ;)