16 Temmuz 2011 Cumartesi

YENİ DERGİMİZ!!!

Hobi Meydan dergimizin 4. sayısı raflardaki yerini aldı. :)

Çok büyük keyifle hazırladığımız dergimizi sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. :)

12 Temmuz 2011 Salı

HOBİNİN ÇOCUKLARIN HAYATINDAKİ ÖNEMİ.

ÇOCUĞUNUZUN BİR HOBİSİ OLSUN!!!
Uzm.Psk.Sevil Usanmaz


Hayatın küçük zevklerdir hobiler. Kimi zaman pul biriktirmek, kimi zaman bisiklete binmek… Türü ne olursa olsun, size keyifli veren bir uğraştır. Zevkli olmasının yanı sıra öğreticidir, fiziksel ve ruhsal açıdan katkıları vardır. Diyelim ki, hobiniz, bisiklete binmek… Bulduğunuz her fırsatta bastığınız pedal, sizin fiziksel sağlığınıza katkıda bulunduğu gibi, ruhsal açıdan da rahatlatır. Hatta öyle ki, hobinin çapı büyür adeta bir işe dönüşür.

 İşte size bir örnek: Şair Sunay Akın’ın oyuncak hobisi sayesinde bugün ülkemizin ilk oyuncak müzesi kuruldu. Yıllardır biriktirdiği oyuncaklar, bu müzede, binlerce çocuğun heyecan dolu bakışlarına sunuluyor.






Sunay Akın, hobisinden yola çıkarak gerçekleştirdiği müze sayesinde çocuklar, eski oyuncaklarla tanışıyor.














Çocuğunuzun yetenekli olduğu bir alanı hobi edinmesi, eğlenme ve öğrenmenin yanı sıra kendi becerilerini geliştirmesini, yaratıcılığının ön plana çıkmasını sağlar. Kendi gelişiminin taktir edildiğini gören çocuklarda ise, özgüven gelişimi olumlu olarak etkilenir. Piyanonun tuşlarına basıp bir şarkı çalmak, sahnede dans etmek ya da yaptığı resmi duvara asmak kimin hoşuna gitmez ki? Gerek bireysel, gerekse gurup olarak yapılabilecek hobileri bu nedenle desteklemenizde yarar var.

Kısacası ‘çocuğunuzun bir hobisi de olmalı’ demek düşüyor bize. İşte klinik psikolog Sevil Uslanmaz’ın, çocukların hobiye sahip olmalarının yararları ile ilgili söyledikleri….


Çocuklar için oyun hobidir


Küçük çocuklar zamanlarının büyük bölümünü oyun oynayarak geçiriyorlar. Oyuna harcanan saatler, çocuklar için oyun en büyük mutluluk kaynağı. Eğleniyorlar, öğreniyorlar, fiziksel ve ruhsal olarak gelişiyorlar… Onlar henüz farkında olmasalar da, siz biliyorsunuz; oyun ve oynamak için başta oyuncak olmak üzere tüm materyaller; çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerinde en önemli yeri tutuyor. Onların hem dış dünyayı hem de kendini tanımasının bir yolu oyun ve oyuncaklar. Bu yüzden oyun oynamak adeta çocuğun işi. Oyundan kaldırmak için uğraştığınızda, bırakamayışı, sizi reddedişi ya da oyunu bıraktığında gözünün arkada kalması hep bu yüzden… İşte bu geniş yelpazeli oyun halinin bir parçası da hobiler olabilir.



Hobi kazandırmanın yaşı

Peki madem oyun çocuklar için bir hobiyse, ayrıca hobi edinmesi için yönlendirmek gerekir mi? Bu sorunun yanıtı; mümkünse evet! Hobi, çocuğun sevdiği bir alanda uzun zaman sürdüreceği uğraşlardan biri olacaktır. Belki de ilerideki hayatında önemli bir yol çizecektir tıpkı şair Sunay Akın örneğinde olduğu gibi.

Hobi kazandırmak için uygun zaman dilimi, ilk çocukluk döneminden başlıyor Yani ilk 6 yılda başlanması öneriliyor. Ancak hobi edinmesini sağlarken dikkat etmeniz kriterler var. Hadi bakalım yüzmek senin hobin olsun gibi, sizin belirleyeceğiniz bir alan yerine, çocuklarınızın yeteneğine göre belirlenecek bir alan tercih edilmelidir. Onun sevebileceği önerilerde bulunabilir hatta örnek olabilirsiniz. Ona kendi yeteneklerini sınamasını ve sevip sevmeyeceğini anlaması için deneyim şansı vermeniz de gerekir. Bu nedenle şunları yapabilirsiniz;

hobileri olan arkadaş gruplarına dahil edebilir, grup oyunlarına ve sporlarına yönlendirebilir, sanat aktivitelerine katabilir, proje gruplarına yönlendirebilir böylece hobiler edinmelerini ve bunları geliştirmelerini sağlayabilirsiniz.

Çocuğunuzun hobi seçim sürecinde, başardıklarınızı desteklemeniz, teşvik etmeniz onun öğrenme isteğini arttırdığı gibi kendine olan güvenini de pekiştirir.

Zorlamayın!!!

Bazı anne babalar kendi ilgi alanlarına girenleri, çocuğa dayatması çocuğun tepki duymasından başka bir işe yaramıyor. Malum, hobinin kişinin sevdiği bir alanda olması gerekiyor. Eğer çocuğa sevmediği bir hobi konusunda ısrar edilirse, anne-baba-çocuk arasında önemli bir gerginliğe yol açabiliyor. Süren zıtlaşma çocuğun hobiyi bırakmasına yol açabiliyor.








Yaşına göre, hobi alanları

Bebeğinizin doğumundan itibaren, gelişimini bilerek, gösterdiği tepkileri izleyerek, hobi alanlarını tahmin etmeniz mümkün. Unutmayın ki her bebeğin, çocuğun yetenekli olduğu alanlar vardır. Ancak bunları gösterecek olanaklar sunulmamış olabilir. Bu nedenle doğumdan itibaren bebeğinizi gözlemleyin. Eğer hareketi çok seviyorsa, hareket yapabileceği hobi alanlarına yönlendirebilirsiniz. Daha az enerji harcamayı seven ama araştırmacı özelliği yüksek çocuklara; bilim ve teknolojik uğraş alanlarını ya da satranç sporunu önerebilirsiniz.
Çocukların aylarına göre oynadıkları oyunlar seçeceği hobi alanın ipuçlarını veriyor.
 İşte aylarına göre çocukların oynadığı oyunlar…

0-6 ay:Ses, şekil ve renklere karşı duyarlıdır, hareketli oyuncaklar onun dikkatini çeker ve neşelendirir. Ses çıkaran renkli objeler ve çıngırak bu dönemin vazgeçilmez oyuncaklarıdır. Oturmaya başladığı yedinci aydan itibaren çocuk uzanabildiğini yakalamaya ve her şeyi ağzına götürmeye çalışır. En çok hoşlandığı şeyler bir elinden diğerine kolayca geçirebildiği renkli halkalar, avuçlayabildiği plastik küpler, bozulmayan yumuşak bebek ve hayvancıklardır. Böylece yakalama ve dokunma duyusu gelişir. Tutunarak ayağa kalkabildiğinde ise eline geçen her şeyi yere atmaktan zevk alır. Zıplayan, yere düşünce ses çıkaran oyuncaklar mutlu olur. Büyüklü küçüklü renkli toplar, içiçe geçebilen kutular bu dönemin oyuncaklarıdır.
Yürümeye başladığında: Üstüne binip oturabileceği büyük hayvan türü oyuncakları, küçük sandık, sepet ve tabureleri seçer. Koltuklara tırmanıp dolapların içine saklanabilir, annesinin, onu sesinden bulacağını öğrenebilir.

2 yaşında: Bütünü parçalara ayırmak, kutuyu doldurup boşaltmak, kule ve köprü yapmaktan zevk alan çocuğun ilgisini diğer oyuncaklar arasında mutfak eşyaları, farklı boyutlardaki plastik parçalar, oyuncak telefon, saçları ve elbiseleri olan bebekler ve arabalar yer alır. İtmeli ve çekmeli oyuncaklar, kova-kürek ilgi çekicidir. Elini kullanmayı ve dikkat etmeyi öğrenir.

3 yaşında: Üç tekerlekli bisiklet en çok sevilen oyuncaktır. Bacakları gelişirken el ve ayaklarını birlikte kullanmayı öğrenir ve yön duygusu oluşur. Yaratıcılığını geliştiren tahta -plastik bloklar, kum, oyun hamuru el becerisini ve hayallerini gerçekleştirmesini, oyun parkları sosyalleşmenin başlamasını sağlar.





4-6 yaş: Fantazi ve keşfetmeye yönelik oyunlar (evcilik, okul oyunları ile bebekler, mutfak ve doktor muayene aletleri) oynar. Dil gelişimine katkısı olan (piyano, ağız mızıkası, trampet, müzik ve öykü kasetleri ile kuklalar, resimli renkli hikaye kitapları ) aletlerle ilgilenir. Aritmetiğe hazırlayan (resim ve sayı eşleme oyunları; domino, kızma birader ve sayı kartları) oyuncaklar oynayabilir. Açık hava oyunları, drama oyunları sosyal ilişkilerin düzenlenmesini




7-8 yaş: Toplumsal gelişim ve işbirliği ile ilgili (top, seksek, dama, minyatür arabalar, saklambaç), bilişsel ve algısal becerilerin gelişmesini sağlayan (maketler, yap-boz oyunları) ve yaratıcı-estetik duygusunu geliştiren oyuncaklar (parmak boyası, kağıt hamuru, karakalem-suluboya ya da pastel boyalarla resimler, oyun hamurları, sessiz sinema gibi oyunlar, )


9-11 yaş: Karmaşık masa üstü oyunları, satranç ve video oyunları sorun çözme yeteneklerini, küçük parçalı, karmaşık yap-boz oyunları, üç boyutlu model uçaklar, uzaktan kumandalı araçlar, kumaş boyama, ağaç işleme ve akvaryum bakımı ince hareket becerilerini ve sözcük türetme, monopol, tenis, ping-pong, basketbol, yüzme stratejik yeteneklerini geliştirir.


12 yaşın üzerinde: Soyut düşünme ve akıl yürütmeye yönelik oyun ve oyuncaklar (basit mikroskop ya da teleskop, kimya ya da elektronik setleri vb) ile bağımsız yaşam becerileri kazanmaya yönelik (yürüyüş, bisiklet, spor grupları ve kamplar) oyun ve oyuncaklar önerilmektedir.

Çocuklar oyunları sayesinde daha sonra yeteneklerine ve zevklerine göre hoşlandıkları ve mutlu oldukları hobileri seçiyorlar. Çoğu zaman bu durum onların meslek, arkadaş, iş seçimlerine yansıyor ve kendileri için mutlu oldukları zamanları yaratmalarına, bir hayat tarzı oluşturmalarına yardımcı oluyor. İşte size örnekler:
·         Uçurtma ile ilgilenen bir çocuk, maket oyuncaklar yapmaya başlayabilir, daha sonra model uçakla uğraşmayı hobi edinebilir



·         Bisiklete binen, tırmanan, yüzen bir çocuk, iyi bir sporcu, takım oyuncusu, iyi bir yönetici olabilir ve onu mutlu eden hobisi dağcılık olabilir

·         Oyun hamuru, boyama, renkli kitaplar, yap-boz oyunları, ağaç işleri, resim yapmayı seven bir çocuk, iyi bir fotoğraf sanatçısı, yazar olabilir veya iyi bir matematik öğretmenidir.

·         Müzik, drama, bahçe oyunlarını seven, minik deniz kabukları toplayan bir çocuk, yetişkinliğinde iyi bir doktor, bankacı, eleştirmen olabilir. Hobileri arasında koleksiyon yapmak bulunabilir


 
 

11 Temmuz 2011 Pazartesi

KEÇE ve BİLİNMEYENLER ;)

- Keçe, koyun, tavşan, deve, lama gibi hayvanların yünleri ile tiftik keçisinin kıllarının su, sabun ve ısı yardımıyla oluşturulan alkali bir ortamda liflerinin birbiri arasına girmesi ile elde edilen atgısız-çözgüsüz sıkıştırılmış tekstil örneğidir.

- İnsanlık tarihi boyunca geleneksel yöntemlerle işlenerek kullanılan yün keçe, ilk işlendiği halinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze ulaşabilmiş; tamamen doğal, sağlıklı ve dayanıklı bir malzemedir. Günümüz teknolojisinin şekillendirdiği çağdaş yaşam koşullarında, daha ucuza malolan  ve kolay işlenen, sentetik ve katkılı yeni ham maddelerin tercih edilmesiyle,  keçe ürünler birer birer yaşamımızdan eksilmiştir.

Sizlerle daha önce dükkanımızda yaptığımız "keçe pastane"mizi paylaşmıştım. Bugünlerde tekrar keçe üzerine araştırmaya başladığımda bulduklarıma siz de inanamayacaksınız. O kadar güzel çalışmalar yapılmış ki, sizlerle paylaşmadan içim rahat etmeyecekti.

İşte sizler için bulduğum "keçe" çalışmaları.

Not: Keçeler tabi ki Hobi Meydan'da :) yardımcı malzemeleri ile beraber....

























Keçe nedir?

Keçe’nin yapılışı ve Türk kültüründeki önemi...
Kırpılmış ve yıkanmış hayvan yünleri ayrıldıktan sonra boyanıyor. Yarı keçeleşen plakalar haline geldiğinde sıcak su ve sabunla sıkıştırılıp dövülüyor. Parçalara ayrılıyor ve motifler çıkarılıyor. Motifler hasır üzerine seriliyor. Tekrar dövülüyor ve yıkanıyor. İlk yün kumaşları 3. yüzyılda Anadolu’da görülüyor. 10. yüzyıldan itibaren ise Selçuklular’ın Asya keçesi çıkıyor.
     
KEÇENİN TARİHSEL SERÜVENİ
* Keçe M.Ö. 3. yüzyıldan başlayarak, Asya’da yaşayan göçerlerin yaşamında çok önemli bir yer tutuyordu. Asya göçerleri için keçe yalnızca ihtiyaç duydukları değil, aynı zamanda inançlarını, mitolojilerini yükledikleri, hatta tapındıkları bir üründü.
* Asya keçesi 10. Yüzyılda göçerlerle birlikte Anadolu’ya geldi. Ancak, Hititler’de 3-5. yüzyıllarda keçenin varlığını gösteren mezar buluntularına da rastlanıyor.
* Hıristiyanlıkla birarada yaşayan keçe, yarı göçer bir toplumun oluşmaya başladığı süreçte İslamiyet’le tanıştı...
* Müslüman misyonerlerle birlikte keçe de Balkanlar’ı, Kuzey Afrika’yı ve Orta Avrupa’yı gezdi.
* Osmanlı İmparatorluğu döneminde Saray, ürün standartlarını denetliyor ve ustalara belirlediği yüksek standartlara uygun keçeler sipariş ediyordu. Sergide izleyeceğiniz Topkapı Sarayı’na ait keçeler bu dönemin ürünleridir.
     
KEÇENİN KÜLTÜREL ANLAMI
* Şamanizm döneminde keçe gündelik yaşamda çok önemli bir yere sahipti. Tapınma unsuru olarak kullanılıyordu. Şaman’ın kostümü ile fal bakmak için kullandığı objelerin çoğu keçeden yapılıyordu
     
YAŞAMDA KEÇE
* Keçe hem kızın, hem de erkeğin çeyizinde mutlaka yer alıyordu. Çadırlara keçeden kadın ve erkek kuklalar asılıyor, bunların hanenin hanımına ve beyine iyi şans getireceğine inanılıyordu.
     
ÖLÜMDE KEÇE
* Ölü yakma törenlerinde ölünün yanına insan boyutunda keçeden bir totem konulurdu. Ölünün külleri totemin üstüne serpilir, bu totemin ona ölüm yolculuğunda rehberlik edecek, kardeş ruhu taşıdığına inanılırdı.
* Eski Türkler soylu birine ölüm cezası vermek zorunda kaldıklarında kanını akıtmamak gerektiğine inanırlardı. Bu yüzden soylu suçlu keçeye sarılır ve üstünde kırk atlı dolaştırılarak kemikleri un ufak edilirdi.
     
İKTİDAR SEMBOLÜ OLARAK KEÇE
* Eski Türklerde Kağan’ın taç giyme töreninde keçe çok önemli bir yer tutardı. Kağan ak keçeden yapılmış bir seccadeye oturtulur ve seccadeyle birlikte havaya atılarak iktidarı pekiştirilirdi.

(http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/221494.asp)



http://www.hobimeydan.com/

Quilling!!!

İngilizcede «quilling» kelime olarak "tüy" "mızrap" yada "makaraya sarmak" anlamınada gelir. Quilling kağıdı ince şeritler halinde keserek şekilendirme sanatıdır.

Ortacağda Avrupada 14. ve 15. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır. Rahibeler kağıtlardan küçük madonlar yapmışlardır. Zerafeti ve malzemenin ucuzluğundan dolayı, yatılı okullardaki hanımlara öğretilerek dini mekanların süslemelerinde kullanılmıştır.

Çok eski olan bu teknik kağıdında kalitesinin artmasıyla tekrar gündeme gelmiştir. Quilling sanatı bir nevi Türkce karşılığı olarak 'Kağıt telkari' de denilebilir. Günümüzde tekrar canlanmış olan teknik ile yapılanları görünce inanamayacaksınız.

İşte sizler için internetten araştırdığım bazı örnekler:

Not: Malzemeleri HobiMeydan'da bulabileceğinizi söylememe gerek yok herhalde. ;)

















Keyifli çalışmalar diliyorum ;)


http://www.hobimeydan.com/