11 Temmuz 2011 Pazartesi

KEÇE ve BİLİNMEYENLER ;)

- Keçe, koyun, tavşan, deve, lama gibi hayvanların yünleri ile tiftik keçisinin kıllarının su, sabun ve ısı yardımıyla oluşturulan alkali bir ortamda liflerinin birbiri arasına girmesi ile elde edilen atgısız-çözgüsüz sıkıştırılmış tekstil örneğidir.

- İnsanlık tarihi boyunca geleneksel yöntemlerle işlenerek kullanılan yün keçe, ilk işlendiği halinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze ulaşabilmiş; tamamen doğal, sağlıklı ve dayanıklı bir malzemedir. Günümüz teknolojisinin şekillendirdiği çağdaş yaşam koşullarında, daha ucuza malolan  ve kolay işlenen, sentetik ve katkılı yeni ham maddelerin tercih edilmesiyle,  keçe ürünler birer birer yaşamımızdan eksilmiştir.

Sizlerle daha önce dükkanımızda yaptığımız "keçe pastane"mizi paylaşmıştım. Bugünlerde tekrar keçe üzerine araştırmaya başladığımda bulduklarıma siz de inanamayacaksınız. O kadar güzel çalışmalar yapılmış ki, sizlerle paylaşmadan içim rahat etmeyecekti.

İşte sizler için bulduğum "keçe" çalışmaları.

Not: Keçeler tabi ki Hobi Meydan'da :) yardımcı malzemeleri ile beraber....

























Keçe nedir?

Keçe’nin yapılışı ve Türk kültüründeki önemi...
Kırpılmış ve yıkanmış hayvan yünleri ayrıldıktan sonra boyanıyor. Yarı keçeleşen plakalar haline geldiğinde sıcak su ve sabunla sıkıştırılıp dövülüyor. Parçalara ayrılıyor ve motifler çıkarılıyor. Motifler hasır üzerine seriliyor. Tekrar dövülüyor ve yıkanıyor. İlk yün kumaşları 3. yüzyılda Anadolu’da görülüyor. 10. yüzyıldan itibaren ise Selçuklular’ın Asya keçesi çıkıyor.
     
KEÇENİN TARİHSEL SERÜVENİ
* Keçe M.Ö. 3. yüzyıldan başlayarak, Asya’da yaşayan göçerlerin yaşamında çok önemli bir yer tutuyordu. Asya göçerleri için keçe yalnızca ihtiyaç duydukları değil, aynı zamanda inançlarını, mitolojilerini yükledikleri, hatta tapındıkları bir üründü.
* Asya keçesi 10. Yüzyılda göçerlerle birlikte Anadolu’ya geldi. Ancak, Hititler’de 3-5. yüzyıllarda keçenin varlığını gösteren mezar buluntularına da rastlanıyor.
* Hıristiyanlıkla birarada yaşayan keçe, yarı göçer bir toplumun oluşmaya başladığı süreçte İslamiyet’le tanıştı...
* Müslüman misyonerlerle birlikte keçe de Balkanlar’ı, Kuzey Afrika’yı ve Orta Avrupa’yı gezdi.
* Osmanlı İmparatorluğu döneminde Saray, ürün standartlarını denetliyor ve ustalara belirlediği yüksek standartlara uygun keçeler sipariş ediyordu. Sergide izleyeceğiniz Topkapı Sarayı’na ait keçeler bu dönemin ürünleridir.
     
KEÇENİN KÜLTÜREL ANLAMI
* Şamanizm döneminde keçe gündelik yaşamda çok önemli bir yere sahipti. Tapınma unsuru olarak kullanılıyordu. Şaman’ın kostümü ile fal bakmak için kullandığı objelerin çoğu keçeden yapılıyordu
     
YAŞAMDA KEÇE
* Keçe hem kızın, hem de erkeğin çeyizinde mutlaka yer alıyordu. Çadırlara keçeden kadın ve erkek kuklalar asılıyor, bunların hanenin hanımına ve beyine iyi şans getireceğine inanılıyordu.
     
ÖLÜMDE KEÇE
* Ölü yakma törenlerinde ölünün yanına insan boyutunda keçeden bir totem konulurdu. Ölünün külleri totemin üstüne serpilir, bu totemin ona ölüm yolculuğunda rehberlik edecek, kardeş ruhu taşıdığına inanılırdı.
* Eski Türkler soylu birine ölüm cezası vermek zorunda kaldıklarında kanını akıtmamak gerektiğine inanırlardı. Bu yüzden soylu suçlu keçeye sarılır ve üstünde kırk atlı dolaştırılarak kemikleri un ufak edilirdi.
     
İKTİDAR SEMBOLÜ OLARAK KEÇE
* Eski Türklerde Kağan’ın taç giyme töreninde keçe çok önemli bir yer tutardı. Kağan ak keçeden yapılmış bir seccadeye oturtulur ve seccadeyle birlikte havaya atılarak iktidarı pekiştirilirdi.

(http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/221494.asp)



http://www.hobimeydan.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder